Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | özel hayatın olmadığı yer | fishbowl i. | ||
Our small dormitory room has been a fishbowl for us during those chaotic years. Küçük yurt odamız o olaylı yıllarda bizim için özel hayatın olmadığı bir yerdi. More Sentences |
||||
Konuşma Dili | özel hayatın olmadığı yer | fish bowl i. |